Neden Blog Yazıyorum ve Yazmalıyım

Bu bir dönüş planı, tekrar yazmaya dönüş.

Bir süredir kendi blog sayfamda yazmıyor, farklı bloglarda arada bir şeyler karalıyordum fakat son zamanlarda tekrar yazmaya dönmem gerektiğini düşünüyordum. Yazmaya dönmek derken sanki yüzbinlerce okurum mu vardı? Tabi ki hayır, hiçbir zaman okunma kaygısı taşımadım, istediğim için yazdım. Yazdığım dönemlerde farkında değildim belki ama bu sefer yazmanın bir ihtiyaç olduğunu fark ettim.

Yazmak Bir Sindirimin Sonucu Mu?

Yediğimiz şeyleri vücudumuzun sindirmesi gibi bence yazmak da zihnimizin bir tür sindirme işleminin sonucu. Okuduklarımızın, gözlemlediklerimizin, düşündüklerimizin ve deneyimlediklerimizin zihnimizce sindirilmesi… Bu durumda yazı yazmak bir dışkı mıdır? Bilmem, biz yine de gübre diyerek faydasına vurgu yapalım…

İnsan kendisiyle barıştığında, hayata dair her şeyle barışıyor ve olumlu şeyleri görmeye daha yatkın oluyor. Benim de naçizane kendimde gördüğüm olumlu şeylerden biri; her ay farklı bir insan olmam. Sürekli bir şeyler okumak, yeni yerler gezmek, yeni insanlar tanımak ve önüne geçemediğim merakım sonucu deneyimlediğim şeyler beni sürekli başka birisi yapıyor. Bence, zihin bu kadar veriye maruz kalınca bu veriyi sindirmek ve bir çıktı vermek istiyor.

Bazen yazdıklarımdan çok şey öğreniyorum.

– Claude Levi Strauss

Yazmayınca Ne Oluyor?

Uzun süre hareketsiz kalmak ölümcüldür bilirsiniz. Pıhtı atma, kalp krizi, inme riski vesaire. Hareketsizseniz masa başında ilham gelmemesi, odaklanamama, sürekli kahve çay almaya gitmeniz, ayağınızı oturduğunuz yerde sürekli sallamanız ve günü bir şey yapmadan verimsiz bitirmenizin arkasında aslında ihtiyacınız olan hareketliliğin olmaması sebepler arasında gösterilir. Zihin bir şekilde hareket ve aktivite ihtiyacını gidermek ister.

Benzer bir durum yazı yazmadığında şöyle işliyor bence; zihin yine bu ihtiyacı gidermek için sosyal medyaya yönlendiriyor. Sürekli bir şeyler yazmak istiyorsun, bu isteğin odağında asla ilgi görmek ve etkileşim alma yok. Yazmak istiyorsun, sadece yazmak ve paylaşmak… Kısaca o sindirilmiş anlamlı ya da anlamsız, gerekli veya gereksiz veriyi bir şekilde atmak istiyorsun.

Öyle Ama İnsanlar Eskisi Gibi Yazı Okumuyor, Dinliyor

Kitap satışlarının dünya genelinde arttığı bir dönemde ne kadar geçerli bir yaklaşım bilmiyorum ama önemli de değil, dedim ya kendim için yazıyorum ve bu bir ihtiyaç. Ayrıca twitter’da blog yazısından daha uzun zincirleri okuyor insanlar, okuyan her türlü okuyor ve yazı icat edilmeden önce insanlık dinliyordu, nesilden nesile kültürel aktarmalar anlatı yoluyla geçti ama dünyayı değiştiren şey yazının icadıydı.

O Zaman Twitter’da Yazalım?

Olmuyor, asla blog yazısı kadar kalıcı, verimli ve özgür değil ve genel anlamda internette olmak dediğimiz şey twitter değil, twitter sadece bir şube. Ayrıca çok fazla yazdığınızda insanlar rahatsız da olabiliyor. Kısa ve detayı olmayan şeyler için güzel bir yer twitter.

Son: Yazmak Buluşmaktır

Siz bir şeyler yazarsınız, birileri o şeyi ararken sizi bulur. Yazmak, bu yönüyle de bir tür buluşmaktır.

Aşağıda blog yazmak üzerine yazılmış yazıların bağlantılarını bırakıyorum.
Hasan Yaşar – Yazmanın Gücü, Haydi Sen de Yaz
Fırat Demirel – Yazmak Lazım
İdil Ceren Yılmaz – İnsanlar Neden Yazmak İster?

10 Yorum

  1. Blog yazmak hiç ilgimi çekmezdi ama ilgi duydum yazınızdan sonra :)) Güzel yazı teşekkür ederim.

  2. Okumayı seven biriyim, tam on yıldır blog yazmayı düşünüyorum ve kendimi suçlu hissettim şu an. Başlasam geç sayılmaz sanırım ne dersiniz?

    • Güzel bir söz var; bir ağaç dikmek için en güzel zaman bundan on yıl önceydi ikinci en güzel zaman şimdi 🙂 aksi halde bir on yıl sonra tekrar keşke diyeceksiniz. Blog yazmaya medium.com gibi ücretsiz blog yazma imkanı veren sitelerde yazarak başlayabilirsiniz çok fazla hazırlığa gerek yok.

    • Twitter’dan takip ediyordum artık buradan da takip edeceğim demekki 🙂

  3. Bende ara ara yazılar yazıyordum sırf bir değer yaratabilmek için. Ancak bir süre sonra yazacak bir şey bulamıyorum. Sırf yazı yazmış olmak için de yazmak istemiyorum açıkçası. Yazınızı okudum bağlantı verdiğiniz yazılara da bakacağım. En azından Medium’da yeniden yazmalıyım, teşekkürler.

    • Değer yaratma kaygısı olmadan tekrar deneyin bence, sadece yazın, herhangi birilerinin fayda görmesi veya beğenmesi gerekmiyor. Bir süre sonra aklınıza sürekli yeni yazı fikirleri gelecek ve anlatım tarzınız da değişecektir. Medium bunun için iyi bir başlangıç günümüzde, kolay gelsin.

  4. İnsan beklenti içinde olmayınca hayal kırıklığına da uğramaz misali, okunma kaygısıyla değil de sadece istediğin için, istediğin gibi ve istediğin sürece yazmak harika bir şey. Daim olsun Ahmet.

Düşüncelerini Paylaş

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir